Cevdet Yılmaz: Demokrasinin düşmanı terördür
ANKARA (İGFA) –Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM’de 12. Kalkınma Planı görüşmeleri sırasında milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Cevdet Yılmaz, Plan’ın ekonomik, sosyal adalet, çevre, afetler ve yönetişim boyutlarının bulunduğunu ve geniş bir kalkınma vizyonuyla hazırlandığını söyledi.
Türkiye’nin 1982’den 2002’ye kadar 20 yılda ortalama yüzde 4, AK Parti ve Cumhur İttifakı döneminde ise 2003’ten 2022’ye ortalama yüzde 5,4 büyüdüğünü belirten Yılmaz, ortalama büyüme oranının 1982’den 2002’ye kadar 1,4 puan arttığını söyledi. geçmişe. kayıt edilmiş.
Yılmaz, Türkiye’nin milli gelirinin, dünya gayri safi yurtiçi hasılasından aldığı payın 2000’li yılların başında yüzde 0,80 iken 2022’de yüzde 0,90’a yükseldiğini, 2023 yılında ise yüzde 1,02 gibi yeni bir seviyeye ulaşacağını söyledi. kırılması bekleniyordu.
Yılmaz, 11. Kalkınma Planı’nın amacına ulaşıp ulaşmadığına ilişkin soruya ise şöyle yanıt verdi:
“Doğru, bariz hedeflere ulaşamadık ama 11. Plan döneminde birçok hedefe ulaşıldı. 11. Planımızda ‘Yıllık ortalama 4,3 büyüme yakalayacağız’ dedik. Terörle bağlantılı olaylara rağmen bunu başardık, dolayısıyla reel tarafta da iyi bir performans sergiledik, yine 11’inci Plan’da 2023 yılı için kişi başına gelirimizi 12 bin 415 dolar olarak tahmin etmiştik. 11. Planda ortaya koyduğumuz amaç doğrultusunda tekrar baktığımızda ihracat hedefimizin 241 milyar dolar olduğunu söyledik, 255 milyar dolara ulaştık. Burada yine performansımız iyi. 11. Planda hedef koyduk işsizlik oranı 9,9 ama biz 10,1 olacağını söylüyoruz, burada da hedefe az çok yaklaştığımızı söyleyebiliriz.
Goller nerede başarısız oldu? Çoğunlukla finansal tarafta, enflasyonla ilgili tarafta, son dönemlerde yaşadığımız bazı finansal piyasalarla ilgili tarafta. Reel ekonomi tarafında performansımız oldukça güçlü. Mali tarafta bariz zayıflıklarımız var. Bu yüzden artık finansal tarafa odaklanıyoruz. “Enflasyonu düşürecek ve istikrarı sağlayacak tedbirleri alıyoruz.”
Yılmaz, 12. Kalkınma Planı’nda üç boyutlu bir yoksullukla mücadele stratejisi bulunduğunu, bunu hem makro ve sektörel düzeyde hem de ihtiyaç sahibi vatandaşlara doğrudan destek şeklinde gerçekleştireceklerini belirtti.
“TARIMDA GENÇ GİRİŞİMCİLERİ TEŞVİK ETMEK İÇİN AYRICA ÇOK GÜÇLÜ POLİTİKALARIMIZ VAR”
Tarım ve gıdayı stratejik sektör olarak gördüklerini ifade eden Yılmaz, “Burada önemli olan ülkenizde yeterliliği sağlayacak bir üretimi sürdürmeniz, topraklarınızı verimli kullanmanızdır. Özellikle yaşlı nüfusun büyük oranda arttığını biliyoruz. tarımda ve kırsalda, kentlerin çeperlerinde kırsal ve kentsel yaşamı aynı anda yaşama olanağı.” “Kaynak sağlayan yerlerde tarımda genç girişimcileri teşvik edecek çok güçlü politikalarımız da var. Tarım politikalarımızı yeniden planladık. Destek sistemlerimizi de bu çerçevede gözden geçireceğiz.” İfadelerini kullandı.
Yılmaz, 2023 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye’nin toplam kamu borç stokunun milli gelire oranının yüzde 34 olduğunu, AB üyesi ülkelerde aynı oranın yüzde 83 olduğunu, gelişmekte olan ülkelerde bu oranın yüzde 60’ın üzerinde olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin tutumu makul düzeyde.
Yılmaz, 2002 yılında toplanan 100 liralık verginin 86 lirasının faize gittiğini, 2023 sonunda ise vergi gelirlerinin sadece 15 lirasının olduğunu vurguladı.
“PKK KÜRTLERİN TEMSİLCİSİ DEĞİLDİR, DEAŞ da MÜSLÜMANLARIN TEMSİLCİSİ DEĞİLDİR”
Demokrasi ve kalkınmanın birlikte ilerleyen süreçler olduğuna işaret eden Yılmaz, eskiden vesayet demokrasisi olan Türkiye’nin artık temel hak ve özgürlükler alanının genişlediği, vesayet yapılarının ortadan kaldırıldığı, vesayet yapısının ortadan kaldırıldığı bir Türkiye’ye gelindiğini söyledi. ülke halkın seçtiği kişi tarafından yönetilir.
Demokrasinin ve kalkınmanın düşmanının terör olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Terörün olduğu yerde temel hak ve özgürlüklerinizi yaşayamazsınız. Ailenizi alıp pikniğe bile gidemezsiniz. Kalifiye insanı, sermayeyi orada tutamazsınız. Terördür. Yatırım ortamını iyileştiremezsiniz. Terörün olduğu ortamda sermaye kaçar ve başka yerde harcanır.” Terör en büyük zararı Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan Kürt vatandaşlarımıza vermiştir. Terör örgütleri PKK Kürtlerin temsilcisi olmadığı gibi DEAŞ da Müslümanların temsilcisi değildir. Kürt vatandaşlarımızın sorunlarını çözebilmek için onlarla konuşacak aracılara ihtiyacımız yok. Biz Kürt vatandaşlarımız Müslümanları temsil etmiyoruz. “Biz her zaman her türlü sorunu konuşuruz. Hiç şüpheniz olmasın. Kimliklere saygı duyarız. Tarihi, medeniyet birikimi olan bir ülkeyiz. Çok rengimiz var. Çok kimliğimiz var. Bütün bu kimliklere saygı duyarız.” söz konusu.
Başkan Yardımcısı Yılmaz, hiçbir zaman kimlik siyaseti yapmadıklarını ve asla yapmayacaklarını çünkü kimlik siyaseti yapanların bu ülkeye zarar verdiğini söyledi.